We’ve updated our Terms of Use to reflect our new entity name and address. You can review the changes here.
We’ve updated our Terms of Use. You can review the changes here.

Kap​ş​onlu Şark​ı​lar

by Şiir!

supported by
/
  • Streaming + Download

    Includes unlimited streaming via the free Bandcamp app, plus high-quality download in MP3, FLAC and more.
    Purchasable with gift card

      $4 USD  or more

     

1.
yagmurlu bi sabah, arabanın altında sıgınmış bi kedi. gözlerinde insanlarla mazisinin tüm ruhuna yıgılmış hiddeti. inancı kırılmış bir ahalinin sınırsız şiddetine kılıf bulma telaşesindeyken sınıf başkanı, bazı bilekler hayata cılız başladı. hiç bişey adil degil, şeytanın kılıkdaşlarıyla sırıtmakta tanrı. biz çırılçıplaklar hep mağlubuz. kendinize yeni bi mezbağa bulun dediler. estagfurullah'lar arkasında edilen incelikli küfürler. sabah dörtte yagmurlarla vedalaşmak. sarılmak bir enkaza cefakarca,artık ne saglamsa... aynı hatıradan bıçaklanmak defalarca, yine de kafanı kaldırıp bak sevgilim hala bi feza varsa. hala bi feza varsa. yoksa da endişelenme, en mavi elbiselerle gökyüzüm sensin. özgür ülkemsin. ölüm degil ömrümün tersi. tüm çocukluk travmalarımı önlügümden sil. yakamdaki tek aferinsin,benden her saat eminsin. hayyam'a sonsuz şarap,bana seninle yaşam vaad edilsin. ne garip bir duygu ki hem çare hem çaresizsin, yarenimsin. daima sallanırsın aklımdaki salıncakta. cennet ancak öldükten sonra'cılar yanılmakta. eger tüm krizlerime buldugum bi yanıt varsa, kesin beline sarılmakta. bu yüzden kollarımdayken bile peşindeyim. dagları delsem de tek başıma bu özlem pek tekin degil. parmaklarım tenindeyken gözlerim kadar aşık ve yeşil şehir. onlara bak artık bi feza yoksa. onlara bak artık bi feza yoksa.
2.
sanki prodigy'im ve yıl doksan altı. bakışlarımda umut noksan artık, gözlerim çok sarardı. dogdugun sokaklarda refleks olan her ne varsa sürüklüyor depresyona... elbet sona varmak istemeyen yoluna çıkar bavulsuz. ya ruhsuz dönerler ya mutsuz, hatıralar avutsun seni. mahallen abes masallarla yeni bi kafes tasarlar nasılsa. sakızcasına çigneyip dur palavran hustle'sa. nazardan sakınmak için en kurşun-i rengini giy ceketlerinin. şehir koca bi kanvas, her günah bi fırça darbesi. sırça köşklerindeki kırk haram yesinler halkı hırsa gark edip. tırsak affedişlerimle ıslanan zemin ve ayaklarım çırılçıplak. inşa edemiyorum, bana ögrettikleri şey kırıp yıkmak. bu şehir sırıttıkça gömleklerim sırılsıklam. böylesine bi kabus yaratmamıştı beynim hiç. sanki yönetmeni david lynch. renkli hayallerini eder gri şehrin piç, bozulur keyfin. böylesine bi kabus yaratmamıştı beynim hiç. sanki yönetmeni david lynch. renkli hayallerini eder gri şehrin piç, bozulur keyfin. bizi yok etmek isteyen bi gezegende bu hırçınlık nefs-i müdafa, bogazına yapışman gerekenlerin hepsi zürafa sanki. boynunda eski bi dava taşırken etti mübala. şükürler olsun işledigimiz onca renkli günaha. gamzedeyim deva bulmam, yine de zayıflık çıkarma lütfen tevazumdan! hayat siyah beyaz filmlerden uzaktır eger ne suçlu ne masumsan, aldanma fena bunlar. keza kumdan kalelere mahkumsan eza durmaz. yer sinsidir,feza kurnaz. medar-ı iftiharı mesafeyse sevdaların, bırak kalsın! yalnızlıgıma bel baglarım. hem göçüp gidenleri andım bu akşam,hem sagları. ve yokladım zihnimdeki tenhaları. bu ne çıldırtan denge? her yanım paramparça ben saglamım. böylesine bi kabus yaratmamıştı beynim hiç. sanki yönetmeni david lynch. renkli hayallerini eder gri şehrin piç, bozulur keyfin. böylesine bi kabus yaratmamıştı beynim hiç. sanki yönetmeni david lynch. renkli hayallerini eder gri şehrin piç, bozulur keyfin.
3.
susmak tek çözümdür belki, neye yarar böyle anlarda kelimeler? tek duyulan bir lambanın cızırtısı. sanki kazılı tenime dert. sarhoşken yaptırdıgım dövme, çocukken işledigim günah gibi. eger bi tanrı varsa merhamet etsin ruhuma; çok aştım dün haddimi. şehrin anksiyetesi doldururken cigerlerimi, alıp başımı gitmek istesem de olmaz. sevdigim çok köle var bu kafeste ve bilmiyorum diger yerimi. tanıdık bir cehennem yabancı bi cennetten iyidir, diymi? tanıdık bir cehennem yabancı bi cennetten iyidir, diymi? ah çocuk ne seyredersin olan bitenleri? dünya altı milyar yıldır saç yolan bi serseri. gençlik en gıcır bisiklet, yaşlanmak denen yokuş bozar frenleri. ölmemeli umutların,gel ve elimi tut. insanoglu putunu yıkıp yerine koyar yeni bi put. tenini buz gibi hisler saracak yirmili yaşlarında, hiç faydası olmayacak kirli ilaçların da. ben bi yarınım kapını kapama. takma aşırı kafana! tanrı düşen çocuklarının kaçını yakalar? acını kavra,başını kaldır arada bir semaya. her ''merhaba'' dönüşecektir buruk bi vedaya. neyse ki artık ayrılık omuzlarımda taşıdıgım en büyük kaygı degil. hayat arabamla 2023 mil, kulaklarımda hep aynı şiir...
4.
yüzümden düşen bin parçanın birisi bu. sahille sohbeti kestim. henüz on sekizdim çok derin esti rüzgar. ben de maziyle hoşbeşi geçtim,duvarda posterin eskir. beton seni bezdirdi,denizse uzaktan bi tanıdık. en agır romanlarla yaptım bu taş kalbi yalıtım. milyonlarca mutant hangi kanıtı kovalar? kendime sordugum tüm suallerin utanç sanki yanıtı. sadri abim gibi atıyorum bak ufaktan tiradımı. sadri abim gibi atıyorum bak ufaktan tiradımı. yaşamak ölümü beklemek demektir. misafir oldugum cihana ev demek gereksiz. en kelek ve renksiz şiirlerle büyümüş engerekler hepsi. benzemekte teslimiyetleri ve kompleksleri. sol cebimde not defteri çok bekledim son teknemi. cehennemde zor geçmeli yol hep dedi kontestleri. zalimin zulmünden korumuyordu korteks beni. tende bikaç mor mektebim,dinlesin her morg bestemi. tende bikaç mor mektebim,dinlesin her morg bestemi. tende bikaç mor mektebim... gemiyi terketmeden önce dümeni kırar fareler. ve birbirlerine benzer sokaklar ve tımarhaneler. her bitiş yeni sınav var ederken dram sahnelerine dönüşen rutinler. bayramdan bayrama görüşen kardeşler gibi çabalar gülünce. mimiklerinde bir cenaze babalar gününde. kanatan düşüncelerle kararan güzün peşinde nefes nefese ruhu kelepçelere baglı deneklere de yaşamak için sebep verecek elbet evet demene gerek duymadan şu felek. şeref senede bir çalacak kapını yanında vicdanla. dünün pişmanlıkla doldu yarınlar hicranla.
5.
gelme artık üstüme be,ben harbiden küstüm. gökyüzüne,kulaklıga ve kendime dostum. propaganda yapıyorum sahne benim kürsüm. serseri hayatı konu biraz yüzün gülsün. şeytani planları üstümde hissediyorum. şarkılarım sokakta,biliyosun oglum! sözlerimi saklayamam oda sıcaklıgında, bu sokaklar şarkılarda dinliyosun oglum! mahalleyi uykusundan uyandırmak istedim, işe gitmek isteyenler hep polis çagırdı. duyduklarım resim oldu,bi öksürük şarkı. kafam kenar mahallede bir şarapçı parkı. fazla anlam kaçırmadım,anlamıyolar. kimse saçmalamak için zaman ayırmıyo can! hiç zamanın yok biraz acele etmelisin. eger iyiysem burda ne işim var benim? ne işim var benim? ne işim var benim? bütün sıkıntılar çıkıntı ve degişir adresim. ne işin var senin? ne işin var senin? moruk bütün söylediklerinle çelişir haldesin. ne işim var benim? ne işim var benim? bütün sıkıntılar çıkıntı ve degişir adresim. ne işin var senin? ne işin var senin? moruk bütün söylediklerinle çelişir haldesin. belki de bu zehir zemberek şehirle güreşmek beyhudedir, önüne saygıyla egilmek gerek. zaten ne garipti seçmedigimiz bi varoluştan küstahça keyif beklemek. ah çocuk bi bilsen... neler degiştirir saniyeler ve santimler. her aşk ister başını dayayacak bi ferah minder. fakat ne faturalar umursar kederi ne takvimler. kimse ne cebindekinden paylaşır ne vaktinden. herkesin bagırsaklarında aynı kahır saklanır. çürük teoriler ve gülünç melodilerle kapısını çalmak tanrı denen sagır bakkalın. bu çagın maksadında agıtlar tanık, manasız kagıtlar kanıt. insanat bahçesinin vitrininde bitkinim. hiç kibirden arınmamış o zihniniz ne miskin. titrimiz de biz gibidir riskli bi çelişki. zamana kimse yetişemezken ismimiz yetişkin. ne işim var benim? ne işim var benim? bütün sıkıntılar çıkıntı ve degişir adresim. ne işin var senin? ne işin var senin? moruk bütün söylediklerinle çelişir haldesin. ne işim var benim? ne işim var benim? bütün sıkıntılar çıkıntı ve degişir adresim. ne işin var senin? ne işin var senin? moruk bütün söylediklerinle çelişir haldesin.
6.
sesin daima benimle,çocukken ögrendigim şarkılar gibi. deniz ve martılar gibi. ameliyat izleri,dogum lekesi. ölümün soguk nefesi. yapayalnızlık. şehrin en yogun gecesi. neden burdayım? hangi ruh ister kendine bitap bi beden bulmayı? yaşam bir dengedir ve her cambaz dener kurmayı er ya da geç zaman dizlerimizi yener. ve serçe parmagına çarpar şehir, ya da tanrı tekmeler altındaki tek sandalyeyi. bu yüzden almam keyif. adalet barbar bi vandalın kılıcı diyor tarih, süslü bi kantar degil. serin bir akşam,sevincim ahşap. yenilgi başlar,evim pimajdan. derin kadehlerinde delirdi kaptan. ufukta belirdi kafka. başında delikli şapka. herif bi büyük devirdi. yüzümde hayatta kalmak denen bu cambazlıgın utanmazlıgı. bi sabah yanıbaşımda buldum her ne varsa uzak sandıgım. gögsüne diker sancagı alışkanlıklarınla kurdugun kan bağı. bi türlü tatmin edemedin toplum ahlakı denen kaltagı. yine de klitorisinde hep parmagın. pastanın boyutuna denk gelirken halı altının kapasitesi, yok artık avuçlarımın daha fazla yalan itesi. ya banka hesabını arttır ya da vitesi. sıkıldım arkasında primatif kazançlar olan süslü dogmalardan. hüznü torbalarla yutan küskün erdemlilerden ve hitabet kabiliyeti güçlü kolpalardan!
7.
8.
9.
10.
11.
12.

about

''Yetişkinler İçin Ninniler''i tamamlayana dek idare etmeniz için bi sonbahar albümü. Umarım kapşonlu ve kulaklıklı yürüyüşlerinizde yanınızda olur.

Peace.

credits

released October 20, 2023

cover by zaf!
produced by şiir!

license

all rights reserved

tags

about

Şiir! Ankara, Turkey

lullaby dealer,
producer,
lyricist.

contact / help

Contact Şiir!

Streaming and
Download help

Report this album or account

If you like Şiir!, you may also like: